BLOG


Tüketiciler 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü İletişiminde Markalardan Ne Bekliyor?

Markalar için özel gün iletişimleri, tüketicilerle bağ kurma ve yeni kitlelere ulaşma açısından büyük fırsatlar sunuyor. Ancak bazı özel günler, özellikle ülkemizde ve dünyada kritik gündemler söz konusu olduğunda, markalar için iletişim stratejilerinin çok iyi planlanması gerekliliği doğuruyor. Bir yandan tüketicilerin markalardan beklentileri ve hassasiyet noktaları, diğer yandan gündem nedeniyle oluşabilen iletişim çıkmazları… Peki, markalar 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde iletişim süreçlerini nasıl yönetmeli? Tüketiciler bu özel günün iletişiminde markalardan neler bekliyor?

 

Markalar aldıkları yanlış aksiyonlar kadar iletişim süreçlerine dahil etmedikleri konular nedeniyle de krizlere maruz kalabiliyor. Tüketicilerin duyarlılık gösterdiği konularda sessiz kalan markaların yılların emeğiyle şekillenen imajları, telafisi olmayan hasarlar alabiliyor. Hayvanların yaşam hakları gibi tartışmalı bir gündem konu söz konusu olduğunda ise markaların iletişim süreçlerinde atacakları her adım kritik önem taşıyor. Verilecek mesajların doğru nota ile kodlanması bu adımın ilkini oluşturuyor.

 

Özel gün iletişimlerinde markaların tarafsız bir duruş sergileyerek etik bir yaklaşımla hareket etmesi, olası krizlerin önüne geçilmesinde önemli bir altyapı oluşturuyor. Gündemdeki gelişmelerin mutlaka göz önünde bulundurulması, olası bir krizin oluşma ihtimalinin göz ardı edilmemesi, mesajların dikkatlice seçilmesi, çözüm odaklı ve pozitif bir dil kullanılması, hedef kitle ile empati kurabilmesi özel gün iletişimine rehberlik ediyor diyebiliriz. Konuya 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü’nün penceresinden bakarsak, tüm bunlara ek olarak markaların hayvan haklarına dair kendi politikalarını ve uygulamalarını şeffaf şekilde kamuoyu ile paylaşması, verdiği mesajların retoriğini değiştirmeden tutarlılığını gözeterek tüketicilere ulaştırması anahtar görevi görüyor. Burada en hassas nokta, en doğru ve güncel bilginin farkındalığıyla ve kurumsal bir bakış açısıyla hareket edebilmek. Gündemdeki en yeni gelişmelerin sıkı takip edilerek gerekli aksiyonların hızlıca alınması da nokta atışı eylem planlarının olmazsa olmazları arasında yer alıyor.

4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde markaların, hayvan hakları ve koruma konularında farkındalığı artıracak kampanyalar düzenlemesi, sosyal medya paylaşımlarının bu çerçevede şekillendirmesi, etkinlikler veya bağış kampanyaları başlatması gibi aksiyon adımları; konuyu kendi gündemleri üzerinden yönetmelerini sağlar. Böylece markalar, gündem konusu her ne olursa olsun olası bir kriz yaşamadan tüketicilerine seslerini duyurabilir. Bu da tüketiciler ile duygusal bir bağ kurulmasını sağlarken yeni kitlelere erişimi hızlandırır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta, duyarlılığının seviyesini ölçülendirebilmek, yapmacıklıktan kaçınmak. Çünkü ayakları yere sağlam basmayan, her adımı doğru kurgulanmayan sosyal sorumluluk projeleri tüketiciler tarafından samimiyetsiz ve ticari fayda sağlamaya yönelik bir adım olarak karşılanabilir. Özellikle özel günler için oluşturulan ve sonrasında sürdürülmeyen sosyal sorumluluk projelerinden uzak durmak son derece önemli.

Aslında tüm özel günlerde olduğu gibi 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde de meselenin özü samimi, şeffaf ve dürüst olabilmekte… Markalar, tüketicilere daima içten ve doğal bir dille seslenmeli, sansasyon ve propaganda içeren yaklaşımlardan kaçınmalı. Olumsuz mesajlar vermekten özellikle imtina edilmeli ve duyarlı, anlayışlı bir tutum sergilenmeli. Böylece, markalar sadece bu özel günde değil, her zaman sürdürülebilir ve anlamlı bir etki yaratabilir.